Kayıtlar

AKLIN VE KALBİN İHTİYACI İLİM

AKLIN VE KALBİN İHTİYACI İLİM Allah’ın Kur’an’da insanoğluna ilk emri “OKU! Oldu. “Seni yaratan Rabbinin Adıyla  oku !” (Alak,1) İlk muhatap olduğumuz emir “OKU” olduğu halde okumayı bırakan, düşünmeyi ve tefekkürü unutan bir ümmet olduk. Okumak bilmeyeni bilen, düşünmeyeni düşünen yapma yolunda bir adımdır. Hatta bilen ile bilmeyeni birbirinden ayırabilmek için lazım olan önemli bir araçtır. Rabbimiz bir taraftan “Oku” emri ile bizi muhatap kılarken bir başka ayeti kerime de ise: “De ki; hiç bilenler ile bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9)ifadesi ile okumanın üstünlüğüne vurgu yapmaktadır. Günümüzde ise umumen insanlar kendilerini bilgi sahibi sanıyor. Ölçüt ise ne kadar çok modadan, sosyal medyadan haberin varsa o kadar bilgili ve kültürlüsün. Fakat asıl bilgi insanın kendini bilmesi, Rabbini tanıması değil midir? Yaratıcısını tanımadan, Dünya’da niçin yaratıldığını bilmeden sürdürülen bir hayat, sonu hüsrana giden bir yol olmaz mı? Zira bu halinle dünya da kendisi içi...

Geçmişte olan bazı olayları unutmak çaresi var mı?

Geçmişte olan bazı olayları unutmak, kafadan silme çaresi var mı veya ne tavsiye edersiniz? Geçmişte ne yaşadığınızı bilmiyoruz. Çocukluluğunuzda başınızdan geçen bir travmanın etkisini yaşıyor olabilirsiniz. Veya evliliğiniz ile ilgili yaşadığınız olumsuz olaylara takılıp kalmış olabilirisiniz. Veya zihninizde sürekli geçmişi kurguluyor olabilirsiniz. Yaşadığınız bir kayıp, vefatla ilgili bir geçmişe takılı kalma problemi yaşıyor olabilirisiniz. Bu sorunlardan kurtulmanız için ayrı ayrı tedavi teknik ve yöntemleri var. Biz burada sadece genel tavsiyelerde bulunabileceğiz. - Geçmişle çok fazla meşgul olmanın bir takıntı olduğunu kabul edin Herkes geçmişini hatırlar ve zaman zaman da geçmişi üzerine düşünür. Bu normal ve insani bir durumdur. Ama sürekli geçmişle meşgul olmak, saplanıp kalmak normal değildir, bu bir takıntıdır. Öncelikle bunun takıntı olduğunu kabul edin ki, değişime başlayabilesiniz. Çünkü bunun rahatsızlık olduğunu kabul ederseniz, çözüm için de o kadar çaba sar...

Dünya Sevgisi ve Ölümden Nefret Etmek (vehn)

Resim

Çokmu dertlisin kardeşim izle o zaman

Resim
 

Ahir Zaman Âlametleri

Resim

Şeytanın İnanılmaz Hayatı ve Ölümü

Resim

Araf Suresi 184. ayeti açıklar mısınız?

Araf Suresi 184. ayet ve meali şöyledir: اَوَلَمْ يَتَفَكَّرُوا مَا بِصَاحِبِهِمْ مِنْ جِنَّةٍؕ اِنْ هُوَ اِلَّا نَذٖيرٌ مُبٖينٌ Düşünmediler mi ki yıllarca beraber oldukları o peygamberde delilikten eser yoktur; o ancak kesin bir uyarıcıdır. Rivayete göre Hz. Peygamber (asm) Safa tepesine çıktı. Yakınlarını kabile kabile, tek tek sayarak onları hakka davet ediyor, onları Allah’ın azabından sakındırıyordu. Bunun üzere içlerinden biri  “Sizin bu sahibiniz mecnunun teki, sabaha kadar bizi oyaladı.”  dedi. Bunun üzerine ayet nazil oldu.  (Beydavi, ilgili ayetin tefsiri) “Aralarından biri olan o peygamberde...”  anlamına gelen  “bi-sâhibihim”  sözü müşriklerin Hz. Peygamber (asm) Efendimizi çocukluğundan beri yakından tanıdıklarını, hatta vaktiyle onu sayıp sevdiklerini, dolayısıyla kendisine delilik isnat etmelerinin haksızlık olduğunu çok iyi bilmeleri gerektiğini anlatır. Gerek burada gerekse başka ayetlerde  (bk. Hicr 15/6; Müminûn 23/70; Sebe’ 34/8, 4...

Recep ayında sabah akşam yapılan dua hadis mi?

Soru Detayı Recep ayında sabah akşam her gün 70 kere Allahümmeğfirli verhamni ve tüb aleyye" istiğfar çekersek, canımızın cehenneme haram olduğu doğru mudur? İlgili rivayet hadis değildir. Ancak, ne yazık ki bazı yerlerde, Hz. Peygamber (asm) Efendimizin sözüymüş gibi aktarılmış ve bu sözün geçtiği kaynaklar verilmiştir. Söz konusu ifadeler, Vehb b. Münebbih’in “Bu sözleri Allah’ın bazı kitaplarında okudum” ifadeleriyle aktarılmakta ve o sözlerin şöyle olduğunu söylemektedir: من اشتغفر الله في رجب بالغداة والعشي يرفع يديه ويقول اللهم اغفر لي وارحمني وتب علي سبعين مرة لم تمس النار له جلدا “Her kim Recep ayında sabah akşam 70 kere istiğfarda bulunur ve ellerini kaldırarak yetmiş defa "Allah’ım beni affet, bana merhamet eyle ve tövbemi kabul buyur" derse, Allah onun cesedini ateşe haram kılar.” (Safûrî, Nüzhetü’l-Mecalis, 1/158; Tuhfetü’l-ihvan, s. 10) Demek ki, bu ifade bir hadis değildir. Bununla beraber, bu duanın hadis olmadığını bilerek ve dua niyetiyle okumanın bir sa...

Üç Aylara Girerken

"Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şâban-ı Muazzamda üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadirde otuz bine çıkar. Bu pek çok uhrevî faydaları kazandıran ticaret-i uhreviyenin bir kudsî pazarı ve ehl-i hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü ehl-i imana temin eden şuhûr-u selâsenizi  (üç aylarınızı)  tebrik ediyoruz."  (bk. Şuâlar, s. 416) Dinî anlatımda "Şühûr-ü selâse", yani üç aylar olarak bilinen bu mevsimin girmesiyle birlikte Müslüman ruhları bambaşka bir hava kaplar. Çünkü bu aylar İlâhî rahmetin coştuğu aylardır. Diğer vakitlerde iyilik ve ibadetlere on sevap veriliyorsa, Receb, Şaban ve Ramazan aylarında gittikçe yükselen bir oranda kat kat fazla sevap verilir. Meselâ, başka zamanlarda okunan her bir Kur'ân harfi için on sevap yazılmaktadır. Receb ayında bu sevap yüz olarak yazılır, Şaban'da üç yüzü aşar, Ramazan'da bine ...

Kandil Gecelerinde Yapabileceğiniz 19 Güzel Şey

Resim
Bütün kandil gecelerinde yapılabilecek ve yapılması gereken önemli bir takım ameller vardır ki bunlar afv ü mağfirete nail olmamıza, ecr ü sevap kazanmamıza, manevî terakki kaydetmemize, bela ve musibetlerden kurtulmamıza ve rıza–i İlâhiye ulaşmamıza birer vesiledir. Bunlardan bazılarını maddeler hâlinde kısaca ve toplu olarak hatırlamakta fayda var: 1. Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah’a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli. 2. Peygamber Efendimiz (sav)’e salât ü selâmlar getirilmeli; O’nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli. 3. Kaza namazları, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli. 4. Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere...